MBA
Günümüz ekonomik koşullarında, istihdam için rekabete giren üniversite mezunlarının artması ile birçok öğrenci yüksek lisans yapmayı tercih ediyor. Üniversiteden sonra eğitime devam etme seçeneği, iş bulma sorusunun yanıtını; gelecekte çalışılacak sektörün daha gelişmiş olacağı ümit edilen bir tarihe ertelenmesini sağlıyor. Daha da önemlisi, yüksek lisans niteliklerine, iş sektöründe gittikçe artan bir sayıda iş arayan kalifiye elemanlar arasından kendilerini ön plana çıkarma arzusu olan kişiler tarafından en ideal seçim olarak nitelendiriliyor.
İşletme Master’ı, özellikle üniversite eğitimleri işletme üzerine olmayan ancak bu alandaki pozisyonlarda potansiyellerini sergilemek isteyen öğrenciler arasında oldukça revaçta. Bu alanda çok çeşitli nitelikler bulunmaktadır. Bunlardan sadece bir tanesi, İşletme Yönetimi Master’ı (MBA), işletme ve yönetim alanında en önemli niteliklerden biri olarak uluslararası çapta tanınmıştır. 1994 yılından bu yana, dünya üzerindeki MBA mezunlarının sayısı yılda %25’in üzerinde bir artış göstermiştir. Association of MBAs (MBA Kurumu)’in yaptığı yeni bir araştırma, ekonomik belirsizliklere rağmen, MBA öğrenci kayıtlarının düzenli bir şekilde arttığını göstermektedir. Araştırma, geçen yıl Kurum’un akredite edilmiş işletme okullarına 75,000 öğrencinin başvurduğunu göstermektedir. Çoğu Avrupa işletme okulu uluslararası itibarını arttırmakta – on yıl önce Avrupa’da sadece üç İşletme Okulu dünya çapındaki MBA’lar arasındaki ilk yirmide yer alırken, şimdi sekizi bu grupta yer almaktadır. Bununla birlikte Asya, Hindistan ve Güney Amerika’daki pazarlarda oldukça önemli ve bu bölgelerde bulunan işletme okulları da küresel anlamda yüksek kaliteli yerlere gelmektedir. Bu bağlamda, hırslı bireyler – kariyerlerinin başlangıcında olan bazıları ve kariyerlerinde çoktan ilerlemiş olan diğerleri – MBA’yı mesleki gelişimlerinin önemli bir parçası olarak görmektedirler.
MBA’ların Londra merkezli Kurumu, MBA eğitiminin en yetkili mercisi olarak uluslararası ün kazanmıştır. Kurum, MBA öğrencilerini, mezunlarını, işletme okullarını ve iş verenleri desteklemekte ve bu nitelik hakkında daha fazla şey öğrenmek isteyen herkese tarafsız tavsiye ve bilgi vermektedir. 1967’de kurulan Kurum’un amacı yüksek lisans işletme eğitimini geliştirmektir. Kurum, işletme eğitiminde en üst seviyede profesyonellik ve kalite anlamına gelmekle beraber aynı zamanda MBA programları için uluslararası akreditasyon kuruluşudur (68 ülkede 163 işletme okulunda MBA programları akredite edildi). MBA Kurumu tarafından işletme okullarının fakültesinin, ders programının, değerlendirme prosedürünün ve öğrenci hizmetlerinin dışarıdan yapılan denetlemeleri dahilinde akredite edilmesi, bağımsız ve özenlidir. İyi bir MBA kursu arayan öğrencilerin bilgi almak açısından sadece bu sıralamalara güvenmeleri yanlış olabilir – bu tablolar kalite göstergesi olarak kullanışlı olabilir ancak akreditasyonun aksine; kaliteli olarak sunulan birçok MBA’nın gerçek anlamda onaylandığını göstermez.
MBA eğitimine yapılan önemli yatırımları göz önünde bulunduracak olursak, bir işletme okulu seçmeden önce hangisinin uygun olduğunu araştırmak mantıklı olacaktır. Akredite edilmiş bir MBA’ya kabul edilmeniz için, bir lisans dereceniz ve ilgili alanda en az üç yıllık iş tecrübeniz olması gerekir. Bir çok işletme okulu aynı zamanda başvuranları bir giriş sınavına tabi tutmaktadır. Bu sınav, okulun kendi hazırladığı bir sınav olabileceği gibi, sayısal ve yazım becerilerini değerlendiren Yüksek Lisans İşletme Giriş Sınavı (GMAT) da olabilir. Eğitim ücretleri işletme okulunun konumu ve sıralamalardaki pozisyonuna bağlı olarak 15,000 GBP ve 60,000 GBP arasında değişebilir – bu ücret yarı zamanlı ve uzaktan öğrenme programları için iki ila üç yıla bölünebilir. MBA Kurumu, Birleşik Krallık’ta yaşayan öğrenciler için farklı ödeme seçenekleri sunmaktadır. Ayrıca çoğu işletme okulu mali zorluklar çeken öğrencilere yardım etmek için karşılıklı ve karşılıksız burs seçeneklerine de sahiptir.
İki yıllık tam zamanlı MBA artık bir standart olmaktan çıktı. Avrupa’da yarı zamanlı kurslar oldukça revaçta ve eğer akredite edilmişse tam zamanlı programlar ile aynı derecede tanınma ve değere sahipler. Uzaktan eğitim ile yüz yüze eğitimi birleştirmek gibi diğer eğitim seçenekleri de öğrencilerin eğitim alırken aynı zamanda çalışmalarına ve diğer sorumluluklarını yerine getirmelerine olanak sağlayacak şekilde birçok işletme okulu tarafından sunulmaktadır.
Bu nitelik şimdilerde daha geniş ve çeşitli bir öğrenci pazarına hitap etmektedir. MBA eğitiminin, özellikle de Avrupa’da, en önemli yararlarından biri ise birçok ülke, kültür ve kurumdan gelen benzer fikirlere sahip bir grup insanla beraber çalışma tecrübesidir. Bundan tam olarak faydalanmak ve kültürler arası işletme becerilerini geliştirmeye yardım etmek amacıyla günümüz MBA programlarının eğitimi çoğunlukla grup çalışması, öğrenci katkısı ve davranışsal ve kişilerarası becerilerin gelişmesi üzerine odaklanmıştır. MBA’nın, gerçek dünyada kazanılan tecrübelere dayanmak ve bunları geliştirmek amacıyla tasarlanmış bir deneyim-sonrası niteliği olduğunu aklımızdan çıkarmamız gerekir. Bu, onu diğer yönetim programlarından farklı yapan özelliktir. MBA öğrencilerinden farklı işletme konuları üzerinde uygulamaları ve bunları paylaşmaları için derslere değişik tecrübelerle gelmeleri beklenir. Böylece ders yapılandırılmış eğitim ve bilgi, beceri ve tecrübelerin pratik uygulamalarının güçlü bir karışımı haline gelir.
MBA eğitimi almak kişiyi zenginleştiren bir deneyimdir. En üst seviye akademisyenler ve öğrenciler ile iletişim kurarak onlar tarafından entelektüel anlamda sınanacaksınız. Akredite edilmiş bir MBA programında öğrenci topluluğu tipik bir şekilde 25’in üzerinde farklı ülkeden gelen bireylerden oluşur. Aynı zamanda yeni işletme ağlarına bağlanabilirsiniz: MBA mezunları; işletme okullarında ve MBA Kurum’u aracılığıyla kurdukları bağlantıları, MBA deneyiminin en değerli ve önemli faydaları arasında olduğunu söylüyor. Bütün bunların dışında, kendiniz hakkında daha fazla şey öğrenebilir ve çetin bir ortamda yeni şeyler öğrenmenin beraberinde getirdiği heyecan ve teşvikin tadını çıkarabilirsiniz.
İş verenler MBA’nın bir bireyin tüm işletme becerilerinin ve bilgisinin önemli ölçüde gelişmişliğinin garantisi olması açısından değerlendirmeye devam etmektedirler. Üstün kaliteli liderlik becerilerine sahip çalışan az bulunur. Risk ve belirsizlikle karşı karşıya birçok şirket, pratik deneyimi olan ve diğerlerine liderlik yapabilme ve onların esin kaynağı olabilme anlayışına sahip olan kişilere yüksek primler ödemeye hazırdır. Dünyanın en iyi okulları tarafından sunulan MBA buna çözüm bulmaya devam ediyor.
Jeanette Purcell (MBA Kurumu’nun Başkanı)
MBA eğitimi, ders seçimi ve fon bulma ile ilgili tarafsız öneriler için, bakınız www.mbaworld.com