Amerikan Üniversitelerinden Şartlı Akseptans (Kabul) Sağlamak
Amerikan üniversite ve kolejlerine giriş şartları genel olarak bellidir: Daha önceki öğrenimde başarı göstermiş olmak (bu esas olarak transkriptteki genel akademik not ortalaması ile değerlendirilir) çok iyi derecede İngilizce bilmek (bu genellikle TOEFL testi sonuçlarına bakılarak değerlendirilir) ve ayrıca SAT, GRE, GMAT gibi genel yetenek ve bilgi testlerinden yüksek puan almak gibi. Giriş zorluğu ise okuldan okula değişir; yani bazı üniversitelere giriş çok zorken diğer bazılarına giriş nispeten kolaydır. Okullar kendi giriş şartlarını kendileri belirlerler ve normalde bunları katı bir şekilde uygularlar, belirledikleri düzeyin altındaki öğrencileri kabul etmezler.
Ancak, bazı üniversiteler bu hususta sınırdaki bazı öğrenciler için istisna yapabilir, onlara da fırsat tanıyabilirler. Buna şartlı akseptans denir. Örneğin, normalde 10 üzerinden asgari 7.5 veya 4 üzerinden en az 3 not ortalamasını şart koşan bir üniversite sözgelimi 7’lik veya 2.75’lik bir öğrenciyi, diğer bütün kriterleri uygunsa, şartlı olarak kabul edebilir. Bu durumdaki öğrenci sözkonusu akseptansla vize alıp Amerika’ya gidebilir ve üniversitenin akademik programına başlayabilir. Fakat öğrencinin kesin kabulü, üniversitenin ilk döneminde göstereceği akademik performansa bağlıdır. Eğer öğrenci derslerinde başarı gösterip yeterli not ortalaması tutturabilirse şart yerine gelmiş olur ve normal statüye geçirilir. Aksi takdirde, yani başarı seviyesinin beklenenden düşük olması durumunda öğrencinin üniversite ile ilişiği kesilebilir.
Yine aynı şekilde, SAT’den, GRE’den veya GMAT’den kabul için istenenden az puan almış bir öğrencinin, diğer kriterleri uygunsa üniversiteye şartlı olarak kabul edilmesi mümkün olabilir. Bazı okullar bazen müracaat süresinin kısalığı sebebiyle bu testlere giremeyen öğrencileri de, diğer bütün şartların tamam olması kaydıyla dikkate alabilirler. Koşulan şart, yine ilk dönem akademik başarı gösterilmesi veya örneğin altı ay içinde testlerin alınarak veya tekrarlanarak başta istenen puanın tutturulması olabilir.
Şartlı akseptansın istisnai olduğu unutulmamalıdır. Bu bakımdan okullara başvururken esas olarak akademik başarı durumunuza uygun okulları seçmek en akıllıca yoldur. Oldukça vasat ve hatta zayıf bir öğrenci de olsanız sizi kabul edecek okullar vardır. Buna mukabil, mesela not ortalamanız 4 üzerinden sadece 2.5 ise, bunu belki bir ölçüde telafi edebilecek çok yüksek test skorlarınız veya özel bir yeteneğiniz ya da başarınız yoksa, 4 üzerinden 3 not ortamasını şart koşan bir okulda israr etmek pek de mantıklı değildir. (Reddedilme ihtimali yüksektir; Amerikan üniversitelerine müracaatın oldukça pahalı olduğu da akıldan çıkarılmamalıdır; para neden boşa harcansın?) Ama gitmeyi çok arzuladığınız okullar arasında sizinkinin biraz üstünde bir not ortalaması veya tutturabildiğiniz test puanlarından fazlasını isteyenler varsa, bunlardan birkaçına şartlı akseptans için başvuru denemesinde bulunulabilir.
Diğer taraftan, şartlı akseptans denince asıl akla gelen, İngilizceleri yetersiz öğrencilerin üniversitelerden akademik kabul sağlamalarıdır. İngilizceleri “iyi” veya “orta” olup Amerikan üniversitelerinin aradığı seviyenin altında kalan öğrencilerin, akademik bakımdan yeterli olmaları koşuluyla, birçok üniversite ve kolejden şartlı akseptans sağlamaları mümkündür. Örneğin herhangi bir üniversitenin akademik programlarına başlayabilmek için en az 100 TOEFL puanı istendiğini varsayalım. Buna mukabil, öğrenci ancak 75 TOEFL puanı alabildi. Bu durumdaki öğrenciye, diğer nitelikleri de uygunsa, bazı üniversiteler şartlı akseptans verebilir. Ancak bu şekilde şartlı akseptans sağlayan öğrencinin akademik programa başlayabilmesi için önce ya kabul edildiği üniversitenin dil okuluna, ya da başka bir bir dil okuluna devam ederek İngilizcesini geliştirmesi ve yeterli duruma getirmesi gerekir. Öğrenci, İngilizcesini istenen seviyeye getirmeden akademik programa başlatılmaz. Gerçi İngilizce eksiği çok az olan öğrenciler akademik programa başlatılabilirler ama ancak ilaveten bazı ileri düzeyli İngilizce dersleri almak şartıyla…
Öte yandan, bazı üniversite ve kolejler TOEFL’a hiç girmemiş, İngilizcesi hatta hiç olmayan ama akademik bakımdan başarılı öğrencilere bile şartlı akseptans verebilirler. Fakat bu öğrencilerin kabul edildikleri akademik programa başlayabilmeleri için üniversitenin kendi dil okulunda veya uygun gördüğü bir başka dil okulunda İngilizcelerini istenen seviyeye getirmeleri icap eder. Hiç İngilizce bilmeyen veya çok az bilen biri için bu seviyeye ulaşmak 9 ayı, hatta 12 ayı bulabilir.
O halde, neden şartlı akseptans? Bazı öğrenciler ve aileleri ilerisini görmek açısından şartlı da olsa üniversiteye kabul edilmiş olmanın salt dil okulu akseptansına göre daha somut bir durum arzettiğine ve üstelik bunun vize almayı kolaylaştıracağına inanmaktadırlar. Diğer taraftan, öğrencilere yurt dışında öğrenim için burs veren bazı kurumların bunun için yalnızca dil okulu akseptansını yeterli görmedikleri, şartlı da olsa bir üniversite kabulünde israr ettikleri bilinmektedir.
Şartlı akseptans için Amerikan üniversitelerine doğrudan başvurulabilir. Fakat Amerika’daki dil okullarının birçoğu da kendi akseptanslarının yanısıra sizin için bir üniversiteden veya “community college”dan (yani meslek yüksek okulundan) şartlı akseptans sağlayabilirler. Bunun için dil okuluna başvururken, ayrıca şartlı akseptans istediğinizi belirtmeniz ve daha önceki akademik öğreniminiz süresince almış olduğunuz dersleri ve notları gösteren bir transkripti de göndermeniz ve istenen diğer formaliteleri yerine getirmek gerekir.
Şartlı akseptans başvurusu, nitelik olarak, bir üniversite başvurusudur. Üniversite başvurusunun, dil okuluna yapılan başvuruya göre formalitesi daha fazladır ve sonuç almak çok daha uzun zaman alır; başvurunuz hatta olumsuz da neticelenebilir. O bakımdan, İngilizcelerinin yetersiz olduğunu zaten bilen ve Amerika’da bir an önce (hemen) dil öğrenimine gitmek isteyen öğrencilerin şartlı akseptans almak uğruna vakit yitirmemeleri, Amerika’ya dil okulu akseptansı ile gitmeleri ve üniversitelere Amerika’dayken (İngilizcelerini belirli bir düzeye getirdikten sonra) başvurmaları tavsiye olunur.
Süreyya Ersoy
Fulbright İstanbul Bürosu Müdürü